Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
EDİMSEL KOŞULLANMA - SKİNNER
Psikolog B.F.Skinner edimsel koşullanma kuramını ortaya koymuştur. Edimsel koşullanma durumundaki bir organizma bir takım davranışlar ortaya koyar: Dolaşır, koklar, nesnelere bakar, onları iter; fakat klasik koşullanmada olduğu gibi belirli bir uyandırılmışdavranışgöstermez. Sonunda yaptığı davranışlardan biri ödüle götürür ya da cezadan kaçınmasını sağlar. Edimsel koşullanma ödüle götüren ya da cezadan kurtaran bir davranışın yapılmasını öğretmektir.
Bu konuda şöyle bir deney yapılmıştır. Aç bir fare, bir deney kafesi içine bırakılır. Bu sırada raslantı sonucu kafesin içindeki mandala dokunur ve kafesin altındaki kaba yiyecek düşer. Fare yiyeceği yer ve böylece ödüllenmiş olur. Bundan sonra tekrar tekrar aynı yere bırakılan fare, daha kısa zamanda mandala dokunur. Başlangıçta gelişi güzel davranış gösteren fare bir sonraki deneyde mandala daha çabuk yaklaşmaya başlar ve en sonunda da doğrudan doğruya mandala basıp yiyeceği elde eder. Böylece öğrenilmiş bir "edim", yani davranış oluşur.
Olumlu ve olumsuz pekiştirme nedir?
Klasik koşullanma deneylerinde, koşullu ve koşulsuz uyarıcıların (örneğin, zil sesi, et) beraber verilmesi söz konusu idi. Edimsel koşullanmada, istenen davranışın ortaya çıkma sayısını arttıran her uyarıcıya pekiştirme adıverilir. Pekiştiricileri olumlu ve olumsuz pekiştiriciler olarak ikiye ayırabiliriz.
Olumlu pekiştiriciler, verildiği zaman davranışın ortaya çıkma olasılığı fazladır. Örneğin su, yiyecek, övgü gibi.
Olumsuz pekiştiriciler,ortadan kaldırıldığı, ya da verilmediği zaman davranışın ortaya çıkma olasılığı fazladır. Örneğin elektrik şoku, aşırı gürültü gibi.
1. Öğrenmede Ödül ve Ceza
Ödül sözcüğü, olumlu pekiştirici kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılır. Fakat ceza kavramı olumsuz pekiştirici kavramı ile eş anlamlı olarak kullanılmaz. Ceza, istenilmeyen davranışlara verilir ve bu davranışın ortaya çıkma olasılığınıazaltır. Olumsuz pekiştirici ise, istenen davranış ortaya çıktığında kullanılmaz. Olumsuz pekiştirici, istenen davranışın ortaya çıkma olasılığını artırır.
Skinner'e göre davranışlar, hem olumlu hem de olumsuz pekiştiriciler ile belli bir biçime sokulabilir. Skinner, buna "biçimlendirme" diyor. Bir edim ne kadar çabuk ödüllendirilirse o kadar sağlam olarak benimsenmektedir.
Başarı ile ödül arasındaki süre uzarsa ne olur?
Başarıile ödül arasındaki süre uzarsa buna "ödülün gecikmesi" denir. Aradan ne kadar çok zaman geçerse koşullanmanın etkisi de o kadar azalır.
Pekiştiricilerin miktarıda önemlidir. Ödül ne kadar büyükse, başarıo kadar yüksek olmaktadır.
Şimdi de ödüllendirme biçimleri üzerinde duralım. Ödüllendirmenin dört biçimi vardır.
1.1. Belli Aralıklı Ödüllendirmeler
Bu tür ödüllendirmelerde, ödüllendirilen başarılıdavranışlar arasında, belli zaman aralıklarının bulunması gerekir. Örneğin, her gün bir kere ödüllendirme gibi.
1.2. Belli Oranlarda Ödüllendirmeler
Burada belli zaman aralığı yerine, belli oranlarda ödül verilir. Örneğin, her davranıştan sonra ödül verme gibi.
1.3. Değişik Aralıklı Ödüllendirmeler
Başarılı davranışların ödüllenmesi için belirli zamanlar yerine değişik zamanlar seçilir. Örneğin, 10 dakika sonra, 5 dakika sonra, 3 dakika sonra, ödül verme gibi.
1.4. Değişik Oranlı Ödüllendirmeler
Bazen 3, bazen 5, bazen de 7 başarıya ödül verilir. Ödül sonrasında çalışma açısından bir duraklama söz konusu değildir. Çünkü kişi, ödülün ne zaman verileceğini kestiremez ve çalışmaya devam eder.
Ceza, davranışı değiştirmede gerçekten etkin bir yol mudur?
Ceza son derece bilinçli kullanılmalıdır. Cezanın sakıncaları vardır. Cezanın etkisi önceden kestirilemez. Bunun yanında ödüllendirmenin etkisini önceden kestirmek güç değildir. Ödüllendirme "yaptığını tekrar et" anlamına gelir. Ceza ise "Yaptığını bir daha yapma!" anlamına gelir. Ancak bireyin neyi yapması gerektiği konusuna bir açıklık getirmez.
İstenilen davranışın ne olduğu konusunda bir fikri olmayan birey, cezanın getirdiği karışıklıkla daha önce yaptığından daha kötü bir davranışa yönelebilir. Bir ikinci sakıncasıda; ortaya çıkardığı yan etkilerinden kaynaklanır. Cezalanan birey, cezalandıranı veya cezalandığı ortamı sevmemeye başlar ve bu kişiden ve ortamdan uzak durur. Diğer bir sakınca da ceza bireyin gururunu son derece incitebilir. Bunun sonucu bireyden karşıt tepkiler gelebilir.
Cezalandırmanın sakıncalarını gözönünde bulundurarak etkin öğrenme durumları yaratılabilir. Bunlardan birkaçı aşağıda sıralanmıştır.
■ Cezalandırılan davranışın yanında, yapılması istenen davranışın ne olduğu anlatılmalı
ve istenen davranış meydana geldiğinde bu ödüllendirilmelidir,
■ Ceza verilmeden önce bireyin uyarılması gerekir,
■ Bir davranış cezalandırıldığında bunun nedeni bireye açık seçik anlatılmalıdır,
■ Ceza, istenmeyen davranış her ortaya çıkışında tutarlı bir biçimde uygulanmalıdır.
Öğrenme, bireyin kendi yaşantıları aracılığıyla davranışlarında değişiklik oluşturma sürecidir. Başka bir deyişle, öğrenme, deneyimlerden doğan sonuçların davranışlara yansıyarak meydana getirdiği kalıcı değişmelerdir.
Öğrenme ile ilgili kavramların hemen hemen hepsinde uyarıcı - tepki arasındaki bağlantıdan söz edilir.
Öğrenme konusunda Pavlov, Watson, Skinner çeşitli denemeler yapmışlardır. Bu denemelerin tümü, öğrenmenin meydana gelişi ile ilgilidir.
Özet
Pavlov klasik koşullanma deneyi yaptı, klasik koşullanma koşullu ve koşulsuz etkilerin bileşimidir. Watson, insan davranışlarını etkileyen en önemli etmenin çevre olduğunu vurguladı. Skinner ödüle götüren ve cezadan kaçınan davranışları inceledi.
Tarih: 2016-03-02 01:56:28 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Edimsel Koşullanma Nedir
Psikolog B.F.Skinner edimsel koşullanma kuramını ortaya koymuştur. Edimsel koşullanma durumundaki bir organizma bir takım davranışlar ortaya koyar: Dolaşır, koklar, nesnelere bakar, onları iter; fakat klasik koşullanmada olduğu gibi belirli bir uyandırılmışdavranışgöstermez. Sonunda yaptığı davranışlardan biri ödüle götürür ya da cezadan kaçınmasını sağlar. Edimsel koşullanma ödüle götüren ya da cezadan kurtaran bir davranışın yapılmasını öğretmektir.
Bu konuda şöyle bir deney yapılmıştır. Aç bir fare, bir deney kafesi içine bırakılır. Bu sırada raslantı sonucu kafesin içindeki mandala dokunur ve kafesin altındaki kaba yiyecek düşer. Fare yiyeceği yer ve böylece ödüllenmiş olur. Bundan sonra tekrar tekrar aynı yere bırakılan fare, daha kısa zamanda mandala dokunur. Başlangıçta gelişi güzel davranış gösteren fare bir sonraki deneyde mandala daha çabuk yaklaşmaya başlar ve en sonunda da doğrudan doğruya mandala basıp yiyeceği elde eder. Böylece öğrenilmiş bir "edim", yani davranış oluşur.
Olumlu ve olumsuz pekiştirme nedir?
Klasik koşullanma deneylerinde, koşullu ve koşulsuz uyarıcıların (örneğin, zil sesi, et) beraber verilmesi söz konusu idi. Edimsel koşullanmada, istenen davranışın ortaya çıkma sayısını arttıran her uyarıcıya pekiştirme adıverilir. Pekiştiricileri olumlu ve olumsuz pekiştiriciler olarak ikiye ayırabiliriz.
Olumlu pekiştiriciler, verildiği zaman davranışın ortaya çıkma olasılığı fazladır. Örneğin su, yiyecek, övgü gibi.
Olumsuz pekiştiriciler,ortadan kaldırıldığı, ya da verilmediği zaman davranışın ortaya çıkma olasılığı fazladır. Örneğin elektrik şoku, aşırı gürültü gibi.
1. Öğrenmede Ödül ve Ceza
Ödül sözcüğü, olumlu pekiştirici kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılır. Fakat ceza kavramı olumsuz pekiştirici kavramı ile eş anlamlı olarak kullanılmaz. Ceza, istenilmeyen davranışlara verilir ve bu davranışın ortaya çıkma olasılığınıazaltır. Olumsuz pekiştirici ise, istenen davranış ortaya çıktığında kullanılmaz. Olumsuz pekiştirici, istenen davranışın ortaya çıkma olasılığını artırır.
Skinner'e göre davranışlar, hem olumlu hem de olumsuz pekiştiriciler ile belli bir biçime sokulabilir. Skinner, buna "biçimlendirme" diyor. Bir edim ne kadar çabuk ödüllendirilirse o kadar sağlam olarak benimsenmektedir.
Başarı ile ödül arasındaki süre uzarsa ne olur?
Başarıile ödül arasındaki süre uzarsa buna "ödülün gecikmesi" denir. Aradan ne kadar çok zaman geçerse koşullanmanın etkisi de o kadar azalır.
Pekiştiricilerin miktarıda önemlidir. Ödül ne kadar büyükse, başarıo kadar yüksek olmaktadır.
Şimdi de ödüllendirme biçimleri üzerinde duralım. Ödüllendirmenin dört biçimi vardır.
1.1. Belli Aralıklı Ödüllendirmeler
Bu tür ödüllendirmelerde, ödüllendirilen başarılıdavranışlar arasında, belli zaman aralıklarının bulunması gerekir. Örneğin, her gün bir kere ödüllendirme gibi.
1.2. Belli Oranlarda Ödüllendirmeler
Burada belli zaman aralığı yerine, belli oranlarda ödül verilir. Örneğin, her davranıştan sonra ödül verme gibi.
1.3. Değişik Aralıklı Ödüllendirmeler
Başarılı davranışların ödüllenmesi için belirli zamanlar yerine değişik zamanlar seçilir. Örneğin, 10 dakika sonra, 5 dakika sonra, 3 dakika sonra, ödül verme gibi.
1.4. Değişik Oranlı Ödüllendirmeler
Bazen 3, bazen 5, bazen de 7 başarıya ödül verilir. Ödül sonrasında çalışma açısından bir duraklama söz konusu değildir. Çünkü kişi, ödülün ne zaman verileceğini kestiremez ve çalışmaya devam eder.
Ceza, davranışı değiştirmede gerçekten etkin bir yol mudur?
Ceza son derece bilinçli kullanılmalıdır. Cezanın sakıncaları vardır. Cezanın etkisi önceden kestirilemez. Bunun yanında ödüllendirmenin etkisini önceden kestirmek güç değildir. Ödüllendirme "yaptığını tekrar et" anlamına gelir. Ceza ise "Yaptığını bir daha yapma!" anlamına gelir. Ancak bireyin neyi yapması gerektiği konusuna bir açıklık getirmez.
İstenilen davranışın ne olduğu konusunda bir fikri olmayan birey, cezanın getirdiği karışıklıkla daha önce yaptığından daha kötü bir davranışa yönelebilir. Bir ikinci sakıncasıda; ortaya çıkardığı yan etkilerinden kaynaklanır. Cezalanan birey, cezalandıranı veya cezalandığı ortamı sevmemeye başlar ve bu kişiden ve ortamdan uzak durur. Diğer bir sakınca da ceza bireyin gururunu son derece incitebilir. Bunun sonucu bireyden karşıt tepkiler gelebilir.
Cezalandırmanın sakıncalarını gözönünde bulundurarak etkin öğrenme durumları yaratılabilir. Bunlardan birkaçı aşağıda sıralanmıştır.
■ Cezalandırılan davranışın yanında, yapılması istenen davranışın ne olduğu anlatılmalı
ve istenen davranış meydana geldiğinde bu ödüllendirilmelidir,
■ Ceza verilmeden önce bireyin uyarılması gerekir,
■ Bir davranış cezalandırıldığında bunun nedeni bireye açık seçik anlatılmalıdır,
■ Ceza, istenmeyen davranış her ortaya çıkışında tutarlı bir biçimde uygulanmalıdır.
Öğrenme, bireyin kendi yaşantıları aracılığıyla davranışlarında değişiklik oluşturma sürecidir. Başka bir deyişle, öğrenme, deneyimlerden doğan sonuçların davranışlara yansıyarak meydana getirdiği kalıcı değişmelerdir.
Öğrenme ile ilgili kavramların hemen hemen hepsinde uyarıcı - tepki arasındaki bağlantıdan söz edilir.
Öğrenme konusunda Pavlov, Watson, Skinner çeşitli denemeler yapmışlardır. Bu denemelerin tümü, öğrenmenin meydana gelişi ile ilgilidir.
Özet
Pavlov klasik koşullanma deneyi yaptı, klasik koşullanma koşullu ve koşulsuz etkilerin bileşimidir. Watson, insan davranışlarını etkileyen en önemli etmenin çevre olduğunu vurguladı. Skinner ödüle götüren ve cezadan kaçınan davranışları inceledi.
Tarih: 2016-03-02 01:56:28 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx